April 25, 2024
e-ISSN 2148-0532

Son Sayı

  • Cilt 16 Sayı 1

    Editör Kurulu Mesajı

    Prof.Dr. R. Gökhan ATIŞ


    Yayın Kurulu


    Hakem Listesi


    İçindekiler


    Özgün Araştırma

    Üreter Taşlarında Ekstrakorporeal Şok Dalga Litotripsisinin Başarısını Öngörmede Belirleyici Faktörler: Geniş Hasta Katılımlı Retrospektif Değerlendirme

    Ali Haydar Yılmaz, Şaban Oğuz Demirdöğen, Hüseyin Koçakgöl, Bakytbek Kozubaev, Salih Al

    Amaç: Retrospektif olarak planladığımız çalışmamızda; ekstrakorporeal şok dalga litotripsisi (ESWL) yöntemi ile tedavi edilen, üreter taşı olan hastalarımızda ESWL başarısını öngören faktörleri ve güvenirliğini araştırmayı amaçladık.

    Gereç ve Yöntemler: Çalışma 2008-2013 yılları arasında Atatürk Üniversitesi Üroloji Kliniği’nde üreter taşı nedeniyle tedavi edilen 489 hastayı kapsamaktadır. Hastalara en fazla üç seans ESWL uygulandı. İki seansa kadar kırılanlar başarılı kabul edildi. Üreter taşı nedeniyle ESWL uygulanan hastalar hastane kayıtlarından retrospektif olarak incelendi. ESWL başarısını öngörmede, cinsiyet, yaş, opasitesi, taraf ile komplikasyon oranları, ek prosedür gerekliliği gibi parametreler değerlendirildi. ESWL sonrası taşsız olan ya da kontrol görüntülemede 4 mm’den küçük rezidü taşı olan hastalarda ESWL başarılı olarak kabul edilip taşsızlık sağlandı olarak değerlendirildi. Sedoanaljezi sadece çocuk hastalara uygulandı.

    Bulgular: Üreter taşlarından ESWL’ye alınan toplam 486 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar da yaş gruplarına göre 3 gruba ayrıldı.1- 18 yaşa kadar birinci grup 20-40 arası ikinci grup ve 40 üstü üçüncü grubu oluşturuyordu. Yaş grupları ve cinsiyet parametreleri açısından taşsızlık istatiksel olarak anlamlı değildi. Komplikasyon olarak 3 hastada taş yolu, 2 hastada hematüri gelişti. Komplikasyonlar ile taşların lokalizasyonu arasında anlamlılık saptanmadı (p=0.531). Taş boyutu ile taşsızlık sağlanması ve komplikasyon gelişmesi açısından anlamlılık saptanmıştır (sırası ile p=0.016, p=0.0001).

    Sonuç: ESWL’de tedavi başarısını öngörmek, hastaları gereksiz tedavi ve işlemden kaynaklanabilecek
    komplikasyonlardan, zaman kaybından ve morbiditeden korumak esastır. Geniş hasta katılımlı çalışmamızda ESWL’nin üreter taşlarında güvenle tercih edilebilecek bir yöntem olduğunu yüksek başarı ve düşük komplikasyon oranları ile gösterdik. Bizim çalışmamızda taş boyutu başarıyı ön görmede önemli bir prediktif değer olarak saptanmıştır.

    Anahtar Kelimeler: ekstrakorporeal şok dalga litotripsisi, üreter taşı, komplikasyon, taşsızlık


    Özgün Araştırma

    Tutukon ve Alfuzosin’in Retrograd İntrarenal Cerrahi Sonrası Taş Ekspulsiyonu Etkisinin Araştırılması

    Muharrem Baturu, Ömer Bayrak, Mehmet Öztürk, Özcan Sevim, Haluk Sen, Ilker Seckiner

    Amaç: Retrograd intrarenal cerrahi (RIRC) uygulanan hastalarda bir alfa-bloker (alfuzosin) ile bitkisel bir ajan olan “Tutukon®»un taşsızlık oranları üzerindeki etkilerini karşılaştırmak.

    Gereç ve Yöntemler: Ocak 2020 ve Haziran 2020 tarihleri arasında RIRC uygulanan yetmiş beş hasta prospektif olarak değerlendirildi ve retrospektif olarak raporlandı. RIRC sonrası ilaçların taşsızlık oranları üzerindeki etkisini analiz etmek için hastalar üç gruba ayrıldı. Birinci gruba “Tutukon®», ikinci gruba alfuzosin 10 mg ve üçüncü gruba kontrol grubu olarak sadece deksketoprofen reçete edilmiştir. Hastalar ameliyatın dördüncü haftasından sonra taşsızlık oranları açısından tekrar değerlendirildi.

    Bulgular: Gruplar (Tutukon®/Alfuzosin/Kontrol) arasında yaş (44.4 ±3.14/43.16 ±2.81/46.00±2.88), taş boyutu, taşın yeri ve ekstrakorporeal şok dalga litotripsi (ESWL) öyküsü açısından fark gözlenmedi (p>0.05). Ameliyat sonrası dördüncü haftada tam taşsızlık oranları; Grup 1 (Tutukon®) %96, grup 2 (alfuzosin) %84 ve grup 3 (kontrol) %76 (p=0.163) olup, Grup 1’deki taşsızlık oranı kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksekti (Grup 1 vs. 3; p= 0.044, Grup 2 vs. 3; p=0.363). Tamamen taşsız hastalar ve klinik olarak önemsiz rezidüel taşları olan hastalar değerlendirildiğinde gruplar arasında fark saptanmadı (p=0.234).

    Sonuç: Tutukon® kullanımından elde edilen veriler, alfuzosinin tıbbi eksülsif tedavide kullanımına benzer sonuçlara sahip olup, endoskopik taş cerrahisi sonrası fragman atılmasında tercih edilebilecek bir fitoterapi yöntemi olabileceğini düşündürmektedir.

    Anahtar Kelimeler: medikal ekspulsif tedavi, ürolitiyazis, bitkisel ajan, alfa bloker, retrograd intrarenal cerrahi


    Özgün Araştırma

    Acil Durumda Yerleştirilen Perkütan Nefrostomi Kateteri Gelecekteki Perkütan Nefrolitotomi Operasyonu İçin Güvenli ve Etkili Erişim Sağlar

    Kamil Gokhan Seker, Yusuf Arıkan, Deniz Noyan Ozlu, Ali Ayten, Aysun Erbahceci Salık, Ekrem
    Guner

    Amaç: Acil durumlarda yerleştirilen perkütan nefrostomi (PCN) kateterinin gelecekteki perkütan nefrolitotomi (PNL) operasyonunda kullanılabilirliğinin araştırılması amaçlandı.

    Gereç ve Yöntemler: Ocak 2013 ile Aralık 2018 tarihleri arasında PNL ameliyatı öncesinde acil durumlarda girişimsel radyolog tarafından PCN kateteri takılan hastalar çalışmaya dahil edildi. Demografik özellikler, PCN takılma endikasyonu, taş özellikleri, ameliyat öncesi ve sonrası laboratuvar değerleri, ameliyat sırasındaki veriler, PCN kateterinin renal erişim için kullanılabilirliği/kullanılamazlığı, ameliyat sonrası veriler ve komplikasyonlar kaydedildi.

    Bulgular: Çalışmaya toplam 32 hasta dahil edildi. (PCN kullanılabilir: 21, kullanılamaz: 11). Kateter takılma endikasyonu 26 (%81,25) hastada obstrüksiyon, 6 (%18,75) hastada ise idrar yolu enfeksiyonuydu. PNL sırasında 21 (%65,62) hastada PCN kateter yolu kullanılarak renal erişim sağlandı. En yaygın PCN erişimi alt kutuptan kullanıldı. On bir (%34,37) hastada PCN traktı erişim için elverişli değildi. Kaliksin giriş için uygun olmaması nedeniyle PCN’nin kullanılamadığı hastalarda en sık yeni erişim yeri 6 hastada alt kaliks, 3 hastada üst kaliks ve 2 hastada orta kaliks oldu. PCN kateterinin PNL erişimi için kullanılabilir olduğu ve kullanılamadığı iki grup arasında ortalama hastanede kalış
    süresi dışında (p=0.039) istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0,05).

    Sonuç: PNL ameliyatı öncesinde yerleştirilen PCN kateterleri, ameliyat sırasında renal erişim amacıyla etkin ve güvenli bir şekilde kullanılabilir. Ancak acil durumlarda, ileride ameliyat olacak hastalarda PCN kateterinin uygun kaliksten yerleştirilmesi önemlidir.

    Anahtar Kelimeler: nefrolitotomi, perkütan nefrostomi, böbrek erişimi, girişimsel radyoloji, taş


    Özgün Araştırma

    Ürologların Noktüriye Yaklaşımı: Rutin veya Standardize Yaklaşım

    Ozgur Kazan, Okan Alkis, Bekir Aras

    Amaç: Noktüri şikayeti olan hastalarda ürologların rutin yaklaşımı ile standardize yaklaşımının hastalık yönetimi ve tedavi sonuçlarına etkisini karşılaştırmayı amaçladık.

    Gereç ve Yöntem: Çalışma, Mart-Temmuz 2023 tarihleri arasında randomize olmayan prospektif kohort çalışması olarak tasarlandı. İlk aşamada 6 üroloji uzmanının rutin klinik yaklaşımı değerlendirildi. Hastaların demografik verileri, komorbiditeleri, başlangıçtaki noktüri sayısı, yaşam kalitesi ve multidisipliner yaklaşım tercihleri kaydedildi (Grup-1). İkinci aşamada hastaların demografik verileri, komorbiditeleri ve ayrıca işeme günlüğü ve “Sonuçlara Yönelik Bireyin Noktüri Etiyolojisinin Hedeflenmesi” (TANGO) anketi sorgulandı (Grup-2). Verilen tedavilerin/önerilerin ardından tüm hastalar ilk ayda tekrar değerlendirildi. İki yaklaşım arasında multidisipliner yaklaşımdaki fark ile hastaların noktüri sayısı ve yaşam kalitesindeki değişim karşılaştırıldı.

    Bulgular: Her gruba 47 hasta dahil edildi. Her iki gruptaki hastaların demografik ve klinik özellikleri istatistiksel olarak benzerdi. Charlson komorbidite indeksi Grup-2’de daha yüksekti (p=0,01). Multidisipliner tedavi yaklaşımı Grup-2’de daha yüksek düzeydeydi (%59,6 vs %8,5, p=0,001). Grup-1’de ortalama noktüri sayısı 4,6’dan 2,19’a düşerken, grup- 2’de 5,15’ten 1,21’e düştü. Birinci ayda noktüri sayısı ve yaşam kalitesi skorları grup-2’de daha düşüktü. Grup-2’de ortalama noktüri sayısı ve yaşam kalitesindeki azalma grup-1’e göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksekti.

    Sonuç: Noktüriye yaklaşımda komorbiditelerin sorgulanması ve multidisipliner yönetimin uygulanması noktüri tedavisinde daha anlamlı sonuçlar sağlamakta ve yaşam kalitesini arttırmaktadır.

    Anahtar Kelimeler: alt üriner sistem semptomları, multidisipliner, noktüri, sorgulama formu, yaşam kalitesi


    Derleme

    Uluslararası Ürolitiyazis Birliği (IAU) Retrograd İntrarenal Cerrahi Kılavuzu

    Cahit Şahin, Emre Burak Şahinler, Salih Yıldırım, Kemal Sarıca

    Uluslararası Ürolitiyazis Birliği (IAU) tarafından taş hastalığı (ürolitiyazis)’nın tedavisine ilişkin bir dizi kılavuzun ikincisini belirlemek ve ürologlar için retrograd intrarenal cerrahi (RIRC) ile ilgili klinik standardize yaklaşımlar sağlamaktır.

    Öneriler oluşturulurken 1 Ocak 1964 ile 1 Ekim 2021 arasında yayınlanan RİRC ile ilgili literatürün taranması amacıyla PubMed veri tabanı, sistematik derlemeler ve değerlendirmeler kullanıldı, önerilen tavsiyelerin derecelendirmesi amacıyla “modifiye GRADE’’ metodolojisinden yararlanıldı . Ek olarak, öneriler için kanıt seviyesi ise “Oxford Kanıta Dayalı Tıp Merkezi Kanıt Düzeyleri Sistemi” kriterleri baz alınarak belirlendi. Sonuçlar üzerine yorum yapıldı.

    RİRC klinik uygulamaları ile ilgili olarak, kontrendikasyonlar; ameliyat öncesi görüntüleme; preoperatif stent yerleştirme; ameliyat öncesi ilaçlar; perioperatif antibiyotikler; antitrombotik tedavinin yönetimi; anestezi; hasta pozisyonu; gerekli alet; litotripsi; ameliyat sonlandırma ve komplikasyonları kapsayan 36 öneri geliştirildi ve derecelendirildi.

    Klinik RİRC uygulamalarında etkili ve güvenli sonuçlar alınması amacıyla kanıta dayalı veriler ışığında gerekli tavsiyelerde bulunulmuştur.

    Anahtar Kelimeler: böbrek taşları, endoüroloji, fleksibl üreterorenoskopi, kılavuz, ürolitiyazis, retrogradintrarenal cerrahi, RIRC, tedavi


    Tam Metin